REKLAMCILIKTA ÖLÇÜMLEME SORUNSALI

Dijital devrim tüketiciler için kesinlikle bir nimet. Sadece on yıl önce hayal bile edilemeyecek bir bilgi ve eğlence dünyasının kapılarını açtı ve markalar hakkında internetin gelişinden önce imkansız olan bir şeffaflık yarattı. Bu çarpıcı büyüme elbette sorunları da beraberinde getiriyor.

Örneğin, formatın çok hızlı büyümesi ve olgunlaşmasının bir sonucu olarak, birçok marka kampanyalarının performansını tam olarak anlamak için ek verilere ve içgörülere ihtiyaç duyduklarının farkına vardı. Dijital ekosistemin en büyük avantajı, pazarlamacıların test etmelerine ve öğrenmelerine, başarılı oldukları yerleri geliştirebilmelerine ve düşük performans gösterdiği yerlerde harcamaları azaltmalarına izin vermesi. Fakat markaların faaliyetlerini ölçmek için doğru araçlara sahip olmaması durumunda sorunlar ortaya çıkıyor.

İyi haber şu ki, bu ölçüm sorununu çözmenin birçok yolu var ve markaların farklı veri türlerini nasıl kullandıkları konusunda yaratıcı olduklarını görüyoruz. Ancak, ölçüm sadece teknoloji ile ilgili değil, aynı zamanda strateji ve planlama ile de ilgili.

Yeni cihazların ve platformların hayatımızda yerini alması, her büyüklükteki firma arasında paylaşılan darboğazların büyümesine yol açıyor: kanallar arası ölçümleme. Yeni platformlar ve cihazlar, her büyüklükteki şirket için yeni ölçümleme fırsatları sunuyor. Yalnızca sosyal medyaya odaklanmak ve arama yapmak firmalar için mantıklı olmayabilir, ancak tüketici yolculuğunda bir sonraki adımı düşünmek ve buna yatırım yapmak çok daha faydalı olur. Yatırım getirisine (ROI) artan odaklanma göz önüne alındığında, pazarlamacıların, yatırımları ne kadar küçük olursa olsun, yatırım yaptıkları tüm kanallarda ölçümleme yapmaları gerekir.

Nielsen tarafından yakın zamanda gerçekleştirilen bir ankete göre, pazarlamacıların %20'sinden daha azı yatırım getirilerini ölçme yeteneklerinden emin. Bu durum pazarlamacıların yıl için ana hedefi olan müşteri kazanmak ile temel pazarlama taktiklerinin başarısını ölçmek için kullandıkları araçlar arasında büyük bir kopukluk olduğunu gösteriyor. Pazarlamacılar gerçekten müşteri kazanımını iyileştirmeyi hedefliyorlarsa satış yolculuğunda her iletişim kanalının bir amaca hizmet ettiğini fark etmeliler.

Satış yolculuğunda TV en büyük oyunculardan biri. İşte bu nedenle pazarlamacılar geleneksel TV'nin değerini küçümsememeli. Hatta 18-65 yaş arası yetişkinler, ortalama olarak her gün TV programlarını izleyerek dört saatten fazla zaman harcıyor. İnsanların gün içinde bu kadar çok vakit geçirdiği bir mecrayı görmezden gelmek akıl karı değil. Bu, TV'yi yalnızca kitlesel erişim için bir araç haline getirmenin yanlışlığını gözler önüne sermekle kalmıyor, aynı zamanda TV’nin tüketici yolculuğunda büyük bir rol oynadığını da gösteriyor.

testimonial

Bu nedenle dünya çerezlerden uzaklaşırken, doğru pazarlama teknolojisine sahip olmak, markaların tüm müşteri yolculuğunda gerçek görünürlük istediği her durumda kritik öneme sahiptir. Çerezlerin olmadığı dünyada pazarlamacılar birinci taraf (first party) verilerine giderek daha fazla yönelecek ve cihazlarla değil gerçek insanlarla anlamlı ilişkiler geliştirmeye ve sürdürmeye yardımcı olan çözümler yaratmaları gerekecek. Birinci taraf verileri, pazarlama çabalarının can damarıdır. Doğru, düzenli ve gizlilik düzenlemelerine tam olarak uygun şekilde topladığından emin olmalısınız.

Çerezlerin olmadığı bir dünya, yenilikçi pazarlama çözümleri gerektirir. Medialyzer'in veri merkezli yaklaşımı, reklamcıların belirledikleri kitleleri daha etkin bir şekilde hedeflemesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda şirketler için şeffaflık ve bağımsızlık sağlar. Çerezlerin kalkması ile medya ekosisteminin dönüşümü kaçınılmaz olarak gerçekleşecek. Medialyzer'ın çözümleri de tam burada kendisine yer buluyor. Medialyzer TV Attribution çözümü, kendisine ait scripti ile veri toplayan ve işleyen bir teknolojiye sahiptir. Medialyzer, TV Remarketing çözümü ile de veri toplama ve analiz yetenekleri sayesinde, reklamverenlerin toplanan verileri yenilikçi bir çözümle yeniden kullanmalarına olanak tanır. Böylece reklamverenler, çevrimiçi kampanyalarından aldıkları 1. taraf çerezlerini TV kampanyalarına taşıyabilirler. 1. taraf tanımlama bilgilerinin kullanılması, reklamcılara 3. taraf tanımlama bilgilerini kullanmalarına kıyasla daha iyi analiz ve hedefleme doğruluğu sağlar. Medialyzer ürünleri bu alanlarda önemli fırsatlar sunuyor ve sunmaya da devam edecek.

circle6